MARKA DEVİR

MARKA DEVİR

Marka devri, tescili yapılmış bir markanın mal veya hizmetlerinin, bir şahsa ya da bir firmaya, ya tamamının ya da bir kısmının devredilmesi işlemi olarak ifade edilebilir. Bu devir sözleşmesi ile birlikte, mevcut marka eski marka sahibinin malvarlığı arasından çıkar ve yeni devir alan kişi ya da firmanın malvarlığı içerisine girer.

Marka devrini yapmak isteyen taraflar, bu devir işlemini Türk Patent Enstitüsü aracılığı ile yapabilmektedir. Bir markanın devredilebilmesi için yıllanmış olması gerekli değildir. Hatta, mevcut markaya henüz başvuru durumundayken bile devir işlemi yapılabilmektedir. Buradaki önemli olan husus, eğer başvuru sürecindeki bir markaya sorgulamalar sonucunda red cevabı gelirse, marka tescil işlemi onaylanmamış ise, olmayan bir markanın devredilmesi mümkün olmayacaktır. Dolayısı ile devir işlemleri adına yapılan harcamalar olacaktır. Bu durumda da maddi olarak zarara uğrama ihtimali olabilmektedir.

Yalnızca marka devri yapıldığında ise yeni marka sahibine yeni marka tescil numarası ve yeni belge verilmektedir. Marka devri yapmak için öncelikle devir alacak olan taraf TPE ‘ye marka devir harcı yatırmaktadır.

Devir işlemlerinde bir devir sözleşmesi olmalıdır ve bu sözleşme noter huzurunda imzalanmalıdır. Öncelikle, noter huzurunda bu sözleşmeyi yapmadan önce, markayı devralacak olan Türk Patent Enstitüsü’ne bu markayı alabilmek adına marka devir harcı yatırmalıdır. Bu harç yatırıldıktan sonra, taraflar noter huzurunda sözleşmeyi imzalamalıdır. Devir işleminde her iki taraf, yani hem devreden hem devralan taraflar noter huzurunda olmalıdır. Hazırlanacak bu devir sözleşmesinde;

• Marka tescil numarası,
• Tescil tarihi,
• Devri gerçekleştirilecek sınıflar
• Devredilecek marka tüm detayları ile yazılmalıdır.

Bu devir sözleşmesi, TPE’ye dilekçe şeklinde verilecek ve bu işlem sonucunda da markanın sicil kayıtları değiştirilecektir. Eğer ki, devir sözleşmesi tam zamanında teslim edilememişse, haciz sorunları veyahut ikinci bir satış gibi sorunlar öne çıkabilir ve can sıkıcı durumlar yaşanabilir

Taraflar arasında anlaşma sağlanarak yapılan devir işleminin sonunda, bu markanın devri taraflara yazılı olarak beyan edilir ve devir sözleşmesi devreden ve devralan arasında imzalanır. Markanın sicilinde marka sahibinin adı ya da firmanın adı yazılı olacağından, bu sicile kaydedilmemiş bir üçüncü kişi bu marka adına hak talebinde bulunamaz.

Bir markanın devri değil de, eğer ki bir işletmenin tüm aktif ve pasifleri devredilecekse, hukuki olarak herhangi bir farklı durum kararlaştırılmamış ise, bu devir işlemleri işletmeye ait olan markaların da devrini kapsayacaktır.  Dolayısı ile bu hüküm sonucunda, işletmesini devredecek olan bir kişi veya kurum, herhangi bir farklı işleme gerek duymadan markasını da devretmiş olur. Yani, marka devir işlemlerini yapmak zorunda değildir, zaten marka da işletme ile birlikte yeni devralan kişiye geçecektir.

Markanın Devir İşlemine Alınabilmesi İçin Gerekli Olan Kriterler

• Öncelikle, devri yapılacak olan markanın üzerinde herhangi bir hukuki sorun bulunmamalıdır. Yani haciz ve rehin gibi hükümler olmamalı, marka sorunsuz şekilde mevcut hakimiyetini sürdürüyor olmalıdır.
• Hükümsüzlük durumu incelenmelidir.
• Eğer ki, markasını devredecek olan kişi veya kurumun, devredilecek olan markaya ayırt edilemeyecek derecede benzerlikler taşıyan başka bir tescilli markası varsa ve aynı doğrultuda mal veya hizmet sunuyor ise, bunların da devir işlemi sırasında devredilmesi gerekmektedir.
• Devir işlemlerinin yapılabilmesi için gerekli olan marka devir sözleşmesi, tüm işlemleri ve gerekli bilgileri detaylı şekilde gösterecek açıklıkta olmalı ve gerekli kriterleri taşımalıdır.
• Noterde yapılan bu devir işlemleri sırasında kılavuzluk yapılmalıdır.